Herkesin bildiği gibi elektrik enerjisi olmadan hayatımız felç olur. Elektrik enerjisi aracılığıyla elektrikli cihazları çalıştırırız. Etrafımız elektrikli cihazlarla doludur. Arabalar bile elektrikli olmaya başlamıştır.
Burada önemli olan konu öncelikle çocuklara elektrik enerjisinin çok önemli olduğunu anlatmaktır. Sonra çalıştırılan cihazların nasıl çalıştığını anlatmaya başlayabiliriz.
Bu kadar önemli olan elektrik konusunu çok az kişi bilmekte. Günümüz teknoloji çağı olduğuna ve çocuklarımızın da çağı yakalaması gerektiğine inanıyorsak mutlaka çocuklarımızın bu teknolojinin bel kemiği olan elektrik elektroniği doğru bir şekilde öğrenmelerine imkan sağlamamız en büyük vazifelerimizden biri olmalıdır.
Elektrik elektroniğin en temeli atomlardır. Bir çocuk önce atomu tanımalıdır. Atomun oluşturduğu maddeleri tanımalıdır. Bu maddelerden oluşmuş iletken, yalıtkan ve yarıiletkeni tanımalıdır. Elektrik enerjisinin nasıl üretildiğini, evlerimize kadar nasıl ulaştığını bilmelidir. Sonra elektrik devrelerini tanımalıdır. Akım, gerilim ve direnci tanımalıdır. Ohm Kanunu, Kirşof'un Akımlar ve Gerilimler Kanunlarını çok iyi bilmelidir. Bunları deney yoluyla, uygulayarak yapmalıdır. Böylelikle bilim ve teknolojiyi en eğlenceli haliyle uygulayarak öğrenir. Günlük hayattan örneklerle öğrenmeli ki kullanılabilirliğini gözlemlesin. Sonra yarıiletken teknolojisine geçiş yapabilir. Yarıiletken demek elektroniktir zaten. Elektronik şu anki teknolojinin bel kemiğidir. Analog elektronik ve dijital elektronik olmak üzere 2 çeşittir. Dijital çağın başlangıcı dijital elektronikle olmuştur. Bilgisayarlar dijital elektronikle çalışır. Telefonlarımız dijital elektronikle çalışır.
Böyle önemli bir konuyu çocuklara öğretmeden doğrudan kodlama eğitimi vermek çok doğru değildir.
Çocuklar kendilerini bilmezler. Ama bilmek isterler. Bilirken de zekasının neye yatkın olduğunu öğrenirler. Bunu öğrenmenin en iyi yolu uygulamaktır. Görerek ve yaşayarak öğrenmektir.
Elektrik-elektronik bilgisini de uygulamalı yolla, görerek yaşayarak öğrenmelidir. Sadece teorik bilgi verilerek bilgiler kalıcı olmaz. Ve çocuk konular arasında ilişkiyi de kurabilmelidir. Aslında her şeyin bir bütünün parçası olduğunu bilmelidir.
Burada öğretmene çok iş düşer. Herkes her şeyi bilebilir ama herkes her şeyi öğretemez.
Bilim ve teknoloji çok geniş kapsamlıdır. Öğrendikçe hiçbir şey bilmediğini görürsün. Ama öğrenmeye başlamaya temelden başlamak gerekir. Biliyorum diyenler her zaman yanılmışlardır. Çünkü hiç kimse hiçbir şeyi tam olarak bilemez. Bu sebeple çocuklara ekip çalışmasını da öğretmek gerekir. Ekip çalışmasında bir çocuğun fark edemediğini diğer çocuk fark eder. Böylelikle bilgi paylaşımı gerçekleşir ve bilgi katlanarak büyür. Birbirlerinden yeni şeyler öğrenirler ve çocuk neyde iyi neyde kötü olduğunun farkına varır.
Elektrik bilgisi temeldir. Elektronik bilgisi temelden bir sonra gelir. Kodlama bilgisi de elektronik bilgisiyle eş zamanlı ilerler. Fakat robotik kodlama atölyesinde çocuk 2 saatte birçok şeyi sıkılmadan öğrenmek ister, öğrenirken de eğlenmesi gerekir ki yaptığı işten keyif alsın. Bu sebeple hem elektrik, hem elektronik hem kodlama hem 3 boyutlu tasarım aktivitelerini bir arada yürütmek en iyi sonucu verir. Keyifli aktiviteler merakı da perçinler. Böylelikle çocuk yalnız kaldığı zamanlarda araştırıp öğrenme eğilimi gösterir. Zaten en büyük amaçlardan biri de budur.
Elektromaker olarak biz çocukların bu üç konuyu da paralel öğrenmesi üzerine atölye çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Kullandığımız materyaller 5 yaşından 17 yaşına kadar her çocuğun bu her üç ana konuda da gelişimini sağlayacak niteliktedir.
#elektrik #elektronik #çocuklaranedenelektriköğrenmeli #robotikkodlama #elektromaker #çorlukodlama #çocukelektroniği